13 Şubat 2012 Pazartesi

Çoğu zaman "ne bok yiyorum ben burda?" dediğim yerlerde öldürdüğüm zaman ve öldürdüğüm tahammül yetim. Açık olmaya çalışıyorum.
Şimdi kulaklarını aç ve beni dinle: İstediğim şey bu değil.
Anladığını varsayarak devam edeceğim. Zaten hayatımda devamlılığı olan tek fiil "varsaymak."
Hayır, bu bir itiraf değil. Samimi olmaya çalışıyorum.
İlkokuldan beri pek sevilmiyorum. Yani tam olarak sosyal bir varlık olmaya başladığım zamandan itibaren. Ne eksik ne fazla. Buna alışmak kolay olmadı. Bir şekilde bunu kabullendim.
Asıl kabus bundan sonra başladı.
Biriyle tanıştığımda "ne zaman benden nefret etmeye başlayacak?" diye düşüyordum.
(Bunları hatırlamıyor olmayı çok isterdim ama konumuz bu değil.)
Neyse ki çok uzun süre düşünmek zorunda kalmadım hiçbir zaman.
Tüm bunlar bitti şimdi.
Geçen gün annemle konuşuyorduk. "Eskisi gibi olmuyor artık, kavga etmiyorum kimseyle." dedim. Gülümsedi. Ne yapsın. Ben de gülümsedim. "Ne değişti sence?" dedi ardından.
Baktım suratına.
"Büyüdüler anne." dedim.
Bahsine varım ki daha samimi olamazdım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder